Türkmenlerden ve yörük geleneğinden geldiği iddia edilen “tantuni” Mersin ilimizle özdeşleşmiş ve ülke genelinde yaygınlaşmış bir dürüm çeşididir. Antakya ve Mersin’de farklı usüllerle yapılır.
Aslında haşlanmış etlerin kılıçlarla kalkanlar üzerinde dövülmesi ve etlerin bu şekilde pişirilmesi yörük geleneğinde mümkün görünüyor. O yüzden bu iddia doğru olabilir. Ancak araplara ait seyyar bir sokak yemeği olma iddiası da diğer bir öne sürülen bir iddiadır. Aktarılanlara göre kasaptan alınan artık kıymaların ve sakatatların domates ve sumaklı soğan ile kavrularak lavaş içinde sunulan tantuni bir fakir yiyeceğidir. Aynı zamanda da bir kebap çeşididir.
Tantuni‘nin sınıf atlaması 1980’li yıllara dayanır. Daha önce seyyar saclar üzerinde pişirilen kıyma artıkları camekanları olan dükkanlara girer ve daha iyi etlerle hazırlanmaya terfi eder. Mersin tantunisi ince doğranmış kuşbaşı etten yapılırken, Antakya tantunisi satır kıymasından hazırlanır.
Hazırlanan dürüme “Tantuni” denmesi için etin içerisinde kuyruk yağı da olmaldır. Kuyruk yağı olmayan dürüme biftekdenir, tantuni denmez. Bazı şehirlerde tantuni üzerine süzme ya da normal yoğurt konularak ve üzerine de biberli yağ kızartması dökülerek servis edilir. Bu daha çok mantılaştırma işlemidir.